flaş haber

SUNUCU: İçimiz dışımız Flaş Haber, Şok Haber, Son Dakika Gelişmesi oldu sevgili izleyenler. Her yerde; televizyonda, radyoda, internette her satır haber şok gelişme oluyor artık. Sıradan haberlere abuk sabuk manşetlerle dikkat çekmeğe çalışılması da cabası. En kötüsü de millet olarak bu şok gelişmelerin bağımlısı olmaya başladık. Olağan akışında gelen bir haber, içeriği saptırmayan manşetler kesmez oldu artık bizi. Herşey ama herşey artık Şok olmalı, Flaş olmalı, Sıcak olmalı. Buyrun izleyelim...

Sahne 3e bölünür.

Sol : Kapı (MEDENİ-kapıcı girecektir)

Orta: Salon (SİBEL kahvaltı hazırlar)

Sağ: Banyo (TUNCAY traş olmakta)

Sibel’in üzerinde sabahlık.

Tuncay şort ve atletli.

SİBEL: Aşkım hadi kahvaltı hazır.

TUNCAY: (Yüzü köpüklü) Geliyorum bi tanem.

Medeni soldan nefes nefese girer, zili çalar. ZİL SESİ.

SİBEL: Haydaa! Kim bu sabah sabah ?

Sibel kapıyı açar.

MEDENİ: Günaydın Sibel hanım.

SİBEL: Günaydın Medeni. Hayırdır sabah sabah?

MEDENİ: Sibel hanım Sibel hanım sormayın!!!

SİBEL: (Korkmuş)AY N’OLDU?

MEDENİ: Flaş flaş flaş! Size flaş bir haberim var Sibel hanım.

SİBEL: Ay ne diyosun Medeni? Ne oldu yine?

MEDENİ: Sibel hanım olay mahallinden yeni geliyorum. Durum hiç iç açıcı görünmüyor.

SİBEL: Olay mahalli mi? Hiii!! Aman Allah’ım yoksa korktuğum şey mi?

MEDENİ: Bilemiyorum Sibel hanım. Neden korktun ki sen?

SİBEL: 15 numara desem mesela?

MEDENİ: Haa ev sahibinizi mi diyon? Yok abla kira artışı değil .

SİBEL: Ohhh!! Çok şükür. Sabah sabah yüreğime indiriyodun.

MEDENİ: Abla hemen rehavete kapılma derim ben. Zira her dakika sizin aleyhinize işliyor. Olay mahallindeki hareketlilik endişe verici boyutta.

SİBEL: Hareketlilik ? Endişe verici mi dedin?

MEDENİ: Evet!

SİBEL: İşte şimdi meraklandım Medeni. Neyle ilgili bu flaş haber acaba? Biraz daha ipucu versen?

MEDENİ: Abla şöyle söyliyim. Bu şeyin küçüğü var, büyüğü var, siyahı var beyazı var, rengarenkleri var.

SİBEL: Ay Medeni bu kadar geniş çağrışımlar yapma rica edicem. Çoluk çocuk ailecek seyrediyolar bunu şimdi.

MEDENİ: Haa..Yok abla öyle bişey değil... Tekerleri de var desem?

SİBEL: Araba!

MEDENİ: Bravoo abla!

SİBEL: Arabayı mı çekiyolar yoksa?

MEDENİ: Tam isabet.

SİBEL: Allah flaşını versin Medeni. Bu muydu flaş haber dediğin kız?

MEDENİ: Öyle deme abla! Bak gördün mü nası heyecan yaptın sabah sabah? Ne güzel işte monoton hayatınıza renk kattım, dii mi?

SİBEL: Çoook ! sorma canım!

MEDENİ: Abla bence sen de panikle ve hemen Tuncay abiye haber ver! Ona da sabah adrenali olur ne güzel.

SİBEL: Olur mu diyosun?

MEDENİ: Olmaz mı abla?

SİBEL: Bağırıyorum bak?

MEDENİ: Bağır bağır. Rahat ol.

SİBEL: Peki o zaman. AYY TUNCAAAY !!! YETİİŞ AŞKIIM !!!

TUNCAY: AAHHH ANAAAM! (Yüzünü keser korkuyla. Seyirciye döner, yüzü kanlar içinde)

MEDENİ: Hii adam şah damarını kesti!!!

SİBEL: TUNCAAYY!

TUNCAY: Geldim aşkım geldim. Noldu Sibel? Ne var ? Niye bağırıyosun?

SİBEL: Tuncaycım sıccak bir son dakika gelişmesi aktarıcam sana hayatım!

TUNCAY: (Elleriyle başını tutar) NEEE ?

MEDENİ: Ev sahibi değil abi korkma. (Cebinden kocaman bir pamuk topu çıkarır Tuncay'ın yüzüne basar).

TUNCAY: (Rahatlar) Ohh!!

MEDENİ: Daha çekici bişey bu sefer ki abi?

TUNCAY: Daha çekici mi?

MEDENİ: Evet abi. Ama bastır şu pamuğu Tuncay abi gözünü seveyim. (Sibel'e bakarak) O nasıl bağırmak yenge? Ben altımı doldurdum korkudan ya.

TUNCAY: Medeni daha çekıci ne olabilir? Hİİİİ!!! 8 numara havalı Zerrin mi yoksa? (panikle) Zerrin’e bişey mi oldu yoksa Medeni? (Dizlerinin üzerine kapaklanır) Zerrin Zerriniim ooyy oyy!

SİBEL: Ayyy Allah korusun Tuncay ne biçim konuşuyosun ? (Ellerini açar havaya) Zerrín'e gelecek bela bana gelsin Allahim!!!

MEDENİ: (Şaşkın) Haydaa! Ne oluyoruz Sibel apla? Tuncay abiyi anlarız bi yere kadar da, sana noluyor?

SİBEL: Medeni, öyle deme. Zerrin’in bize eşşek yüküyle borcu var . Ona bişey olursa mahvoluruz biz. O sebepten..

MEDENİ: (ES) Karı-koca siz de az manyak değilmişsiniz biliyonuz mu?

TUNCAY: E nedir daha çekici olan şey Medeni?

MEDENİ: Abi bildiğin çekici. Senin arabayı çekiyolar, kaldırıma koymuşsun.

TUNCAY: Püüü Medeni sana! Manşetler götürsün seni emi! Senin bu yersiz merak uyandırıcı manşetlerin öldürücek bi gün beni söyliyim.

MEDENİ: Görevimiz abi. Mevzuyu ilgi çekici kılmak lazım bi yerde.

SİBEL: Hayatım bi koşu insen de durdursan adamları diyorum.

MEDENİ: Artık çok geç abla. Yetkililerden aldığım bilgiye göre aracı Reşitpaşa otoparkına götürüyorlar.

TUNCAY: Tüh yaa! İşe geç kalıcam yine! Patron bu sefer sağlam fırça kayıcak.

MEDENİ: Abi fırça kayması bişey değil. Dua et kovmasın seni.

SİBEL: Ay Medeni ne biçim konuşuyosun ya?

MEDENİ: Abla tüm olasılıkları göz önünde bulundurmak lazım. Malum ekonomik kriz var!

SİBEL: Hayatım akşam yemeğinden zehirlendiğini söylesen. Gece hastaneye gitmişsin, sabaha karşı eve gelmişsin falan.

TUNCAY: Geçen sefer dedik onu. Tekrar olmaz.

MEDENİ: Tabi. Ne bu ikide bir zehirleniyosun kardeşim? Ya artık evde yemek yeme ya da boşa hanımı kardeşim! Demek ki yenge bariz öldürmeye çalışıyor seni.

SİBEL: Medeniii!

MEDENİ: Pardon abla. Patrona empati kuruyom...

TUNCAY: Başka bişey demek lazım.

SİBEL: Daha cidddi bi hastalık desen aşkım?

MEDENİ: Süper fikir abla. Abi veba olmuşsun mesela. Sabaha karşı da Vereme çevirmiş. Flaş Flaş Flaş: Tuncay bey kolera olacak mı?

TUNCAY: Sıtma, tifo, dizanteri de olmuş muyum Medeni?

MEDENİ: Tamam abi, kolera abartı oldu biraz. Sıcak gelişme: Doktorlar kolera ihtimali yok dedi.

SİBEL: Ay Medeni Allah korusun ne biçim hastalıklar onlar öyle. Aşkım peki o zaman doğruyu söyle.

TUNCAY: Evet bence de doğruyu söyliyelim.

MEDENİ: Siz bilirsiniz abi ama bence en azından gıpraşma zuhur etmiş deseydin. Aklın da gidip gidip geliyo. Son dakika: Tuncay abi gıpraşmaya yakalandı.

SİBEL: Kıpraşma ne be?

MEDENİ: Abla hani böyle gıpır gıpır gıpraşıyo ya eller ayaklar felan (Ellerini öne uzatıp titretir.) Şok şok şok! Tuncay bey gıpraşığın pençesinde gıvranıyor.

TUNCAY: Parkinson diyo!

MEDENİ: Hah ağzına sağlık abi! Dilim dönmüyo.

SİBEL: Medeni sana acil şifalar diliyorum. Aklını kaçırmışsın sen!

TUNCAY: Dur ariyim patronu.(Cebinden telefonu çıkarır)

MEDENİ: Abi unutma! Şok gelişme olarak giriyosun konuya! Patronu terse yatırırsın bu şekil.

Sibel ve Tuncay göz göze gelirler.

TUNCAY: Ne diyosun Sibel?

SİBEL: Bilmiyorum vallahi. Dene istersen.

TUNCAY: Alo ? Ozan bey günaydın?

OZAN: Günaydın Tuncay.

TUNCAY: Ozan bey şok bir gelişme için rahatsız ediyorum ben sizi.

OZAN: Şok gelişme mi? Ne diyosun Tuncay? Alacaklılar mı geldi yoksa?

TUNCAY: Yok Ozan bey, öyle bişey değil.

OZAN: Eee.. O zaman?

TUNCAY: Şey Ozan bey...

OZAN: Polis mi yoksa Tuncay? Polis mi bastı şirketi? Biliyodum ben ama?

TUNCAY: Hayır patron daha kişisel bir flaş haber.

OZAN: Kişisel mi?

TUNCAY: Evet.

OZAN: Tuncay, karım benim Ukraynalı sekreteri mi öğrendi lan yoksa? Şirketi mi bastı karım Tuncay? Henüz ikisi de gelmedi, ve ne zaman gelicekler onu da bilmiyoruz diyin Tuncay.

Tuncay eliyle telefonu kapatır.

TUNCAY: (Medeni’ye) Allah senin binbir türlü şokunu versin Medeni. Durup dururken adamı kalpten götürücez.(Ozan’la konuşmaya devam eder) Hayır efendim benimle alakalı kişisel demek istedim.

OZAN: Senlen mi alakalı?

TUNCAY: Evet Ozan bey. Benim arabayı çekiyolar aşağıda... Biraz gecikicem de onu söyliycektim.

OZAN: Bu mu lan şok haber?

TUNCAY: Evet efendim. He he he..

OZAN: Tuncay bu ay kaçıncı bu ama ya? Her hafta en az 2-3 gün gecikiyosun.

TUNCAY: Evet haklısınız Ozan bey ama biliyosunuz bu istanbulun otopark sorununu. Bu vesile ile burdan yetkililere de seslenmek istiyorum.park...

OZAN: Tuncay?

TUNCAY : Efendim Ozan bey?

OZAN: Dinle beni güzel kardeşim. Şimdi de benim sana flaş bir haberim var.

Tuncay eliyle telefonu kapatıp, Medeni’ye.

TUNCAY: Şimdi de onun bana bir flaş haberi varmış! Yaktın beni Medeni.(Ozan’a) Flaş haber mi? Nedir efendim?

OZAN: Bi saniye Tuncay, öbür hattan Natalie arıyo. Kısa bi aradan sonra tekrar sana bağlanıcaz. Az sonra.

TUNCAY: Peki efendim.(Telefonu eliyle kapatır. Sibel’e) Bana “Az sonra” çekiyo patron Sibel. Kesin kovucak ama “az sonra” diyip heyecan yapıyo.

SİBEL: Ayyy!!!

MEDENİ: Abi bak veba deseydin keşke...

TUNCAY: Kes Medeni! Sıcak gelişmelere gelesin seni Medeni ! Başka da bişey demiyorum.

MEDENİ: Abi o zaman son çare yağ çek derim ben. Olmadı bi de yalvar adama.

Tuncay, Sibel göz göze gelir.

TUNCAY: Ne diyosun Sibel?

SİBEL: Ay bilemiyorum Tuncay. Dene bi istersen ne kaybedersin ki? Zaten işini kaybediyosun.

OZAN: Tuncay?

TUNCAY: Efendim patron...Eee. Patronların en şahanesi, yiğitler yiğidi, aslan yürekli, yüce insan, kral adam Ozan bey buyrun dinliyorum sizi.

OZAN: Tuncay şok flaş gelişmeyi aktarıyorum...

TUNCAY: (Korku içinde) Patron elini ayağını öpiyim, ben ettim sen etme. Arabanın taksidi, eşyaların taksidi, kredi kartları...Ben naaparım Ozan bey...

OZAN: Tuncay sakin ol! Kovulmadın!

TUNCAY: (Duymadan devam eder) Ozan bey beni kovacağınıza çekin vurun daha iyi, ben naaparım bu krizde? Nerde iş bulurum bi daha ya...(Duralar).. NEEE? KOVULMADIM MI!!!

OZAN: Hayır kovulmadın.

Tuncay,Medeni, Sibel birbirine sarılır sevinçten.

TUNCAY: OLEEEY!!! YİHHHU!!! (etrafındakileri öper)

MEDENİ: Dedim ben sana abi.Yılların tecrübesiyle konuşuyoruz burda. He he he

OZAN: Tuncay ?

TUNCAY:  Canımın içisiniz Ozan bey. Kurban olurum ben size. Buyrun dinliyorum.

OZAN: Tuncay sana şok bi haberim daha var güzel kardeşim.

Ozan ve Natalie ellerinde tekerlekli valizleri ile sağdan girerler.

TUNCAY: Hayırdır Ozan bey?

OZAN: Tuncay seni kovmuyorum ama şirket battı güzel kardeşim. Ben de Natalie yengenle Ukrayna’ya kaçıyorum. Hakkını helal et canım benim.

Müzik. ve sahne kararır.